Dağcılık Yapacaksan İlkyardım Öğrenmelisin

“Kemal, Ağustos ayında Antalya’dan gelen yerli bir turist grubunu Erciyes Dağına çıkartıyordu. Grubun çok fazla zamanı olmadığı için araçlarla 2250 mt. yüksekliğe kadar çıktılar ve aynı gün telesiyej ile 2800 mt. çıktılar. Daha sonra yaklaşık 5 saatlik yürüyüş sonrası 3200 mt. de kamp kurdular. Ekibin kondisyonu iyi olduğu için bu yürüyüşte çok fazla yorulmadılar. Kemal tecrübeli bir dağcı olduğu için ekibi devamlı gözlüyordu, ekibin aklimatize olup olmadığını takip ediyordu. Akşam yatana kadar her şey normaldi ve sabah 04.00 da kalkıp 3917 mt lik zirve için yola çıkmayı kararlaştırdılar ve yattılar.

Sabah kalktıklarında ekibin içinden polis olan kişi çok sinirli idi ve gece uyuyamadığı için başının çok ağrıdığını söyleyip herkese bağırıyordu. Kemal ilk önce o kişinin aklimatize olamadığını düşündü ve ekip arkadaşlarına polisi kamp yerinde arkadaşı Mehmet ile bırakmayı önerdi, fakat polis zirveye çıkmayı çok istediği için kampta kalmayı kabul etmedi. Hep birlikte yola koyuldular, yaklaşık iki saat sonra polis nefes nefese kaldı ve çok yorulduğunu söyledi. Bu arada polis kesik kesik öksürmeye başladı, fakat zirveye çıkmayı çok istediği için yarım saatlik bir dinlenme sonrası tekrar yola koyuldular. Polis bu yürüyüşte kendini çok zorladı ve öğleye doğru 3700 mt ye geldiler. Bu sırada polisin öksürüğü arttı ve öksürürken balgamından kan geldiğini fark etti. Kemal poliste akut dağ hastalığı geliştiğini fark etti ve hemen 112 yi aradı hastanın durumunu anlattı ve ambulans ile buluşacakları noktayı söyledi. Daha sonra hastayı Gamow çantasına yerleştirdi. Ellerindeki malzemeler ile bir sedye yaptı ve hastayı hemen aşağı indirmeye başladılar.

Aşağıda ambulans ile kararlaştırdıkları noktada buluştular ve hastaya hemen oksijen vermeye başlanıldı, Ambulansta doktorun yaptığı muayenede tansiyonu normal, solunum sayısı çok fazla ve dudak çevresinde morarmalar mevcut idi. Oksijen saturasyonuna bakıldığında çok düşük olduğu fark edildi.  Hastada yüksek irtifaya bağlı akciğer ödemi tanısı ile  bir kapsül nifedipin verildi ve hemen üniversite hastanesine nakil edildi. Üniversite hastanesine getirildiğinde tanı doğrulandı ve yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Hasta yattıktan bir gün sonra düzeldi fakat akciğer filminde hala bulgu mevcut olduğu için takibe devam edildi. Hastanın yattıktan sonraki 4. gününde klinik durumunun ve tahlil sonuçlarının iyi olması üzerine taburcu edildi.”

Giriş

Yüksek ortamlara çıkıldıkça hava basıncıyla birlikte havadaki oksijen konsantrasyonu düşer. Buna bağlı olarak ta her nefes aldığımızda akciğerlerimize giden oksijen miktarı azalır. Artan eforla birlikte de vücudun oksijen ihtiyacı artar ve solunum hızlanır. Tüm bunlara ve çevre farklılıklarına vücudun uyum sağlamasına aklimatizasyon denir. Kişinin bu değişikliklere adapte olması için 2000 – 2500 mt. den sonra her gün yaklaşık 300 mt. yükselmesi gerekmektedir. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak kişilerin tırmanma hızlarında artış olmakta ve bu da yüksek irtifaya bağlı hastalıklarda artışa neden olmaktadır.

Yüksek irtifaya uyumsuzluk sonucu akut dağ hastalığı (ADH), yüksek irtifa akciğer ödemi (YİAÖ), yüksek irtifa beyin ödemi (YİBÖ), periferik ödem, kar körlüğü, yüksek irtifaya bağlı faranjit ve bronşit gelişebilir. Belirtilerin gelişmesi genellikle çıkma hızına, yüksekliğe, yüksekte kalış süresine ve kişisel duyarlılığa bağlıdır.

Akut Dağ Hastalığı

Yüksek irtifaya çıkmanın kolaylaşması nedeni  ile daha kısa sürede yükseklere çıkıldığı için eskiye göre daha fazla görülmektedir. Nepal’de yükseklerde yürüyüş yapanlarda %40 oranında görülmekte, daha yükseklere çıkan dağcılarsa ise bu oran %70’ e yükselmektedir. Genellikle birkaç gün içinde düzelme görülmektedir.

Nedenleri;

  • Yüksek irtifaya hızlı çıkış
  • Kişisel duyarlılık

Belirtiler;

  • Egsersiz sırasında solunum sıkıntısı
  • Baş ağrısı
  • Bulantı, kusma
  • İştahsızlık
  • Huzursuzluk
  • Kişilik değişikliği
  • Uykusuzluk
  • Tırmanma performansında düşme
  • İdrar yapamama

İlkyardım;

  • Belirtiler ortadan kaybolana kadar daha yükseğe çıkmayın
  • Yorucu olmayan eksersizler yapın
  • Bol bol su için
  • Asetezolamid hastalığın ilerlemesini genellikle durdurur.
  • Baş ağrısı varsa asetil salisilik asit veya asetaminofen alınabilir.
  • Bulantı kusma varsa bulantı giderici ilaç alınabilir. Fakat hem ağrı kesiciler hem de bulantı gidericiler hastalığı tedavi etmek için değil sadece belirtileri hafifletmek içindir. Hastalığın ilerlediğini gizleyebilirler, bu nedenle çok fazla şikayet yoksa kullanmamakta yarar vardır.
  • Uykusuzluk için kesinlikle uyku ilacı kullanmayın!!! Çünkü hastalığın ilerleyip ilerlemediği bu şekilde fark edilmeyebilir.

Önlemler;

  • Yavaş çıkış yapın, genellikle günde 300 mt.’ den daha fazla yükselmeyin.
  • Daha önceden duyarlı olduğu bilinen kişiler Asetezolamid kullanabilirler. Bu şekilde ADH gelişmesi önlenir.
  • Karbonhidrattan zengin, yağdan fakir yiyecekler yiyin
  • Bol bol su için

Yüksek İrtifa Akciğer Ödemi (YİAÖ)

ADH nın daha ilerlemiş şeklidir. Eğer ADH tedavi edilmezse ilerler ve akciğerlerde su toplanması şeklinde görülür. %2 den daha az sıklıkla görülmektedir. Genellikle sağlıklı ve kondisyonu iyi olan kişilerde görülür. Çünkü bu kişiler daha fazla efor harcamakta ve daha kısa sürelerde yükseklere çıkmaktadırlar. Bazen yüksek irtifa beyin ödemi ile birlikte görülür.

Nedenleri;

  • Yüksek irtifaya hızlı çıkış
  • Kişisel duyarlılık

Belirtiler;

  • ADH belirtileri bunda da vardır. Ayrıca;
  • Aşırı nefes açlığı
  • Solunum sayısında artma
  • Nabız sayısında artma
  • Kesik kesik öksürme
  • Köpüklü balgam gelmesi
  • Kanlı balgam gelmesi
  • Tedavi edilmezse koma ve ölüm

İlkyardım;

  • Hastaya varsa hemen oksijen başlayın
  • Gamow çantası varsa ha stayı içine koyun. Bu şekilde hasta üzerindeki basıncı arttırmış oluruz  ve hafif bir akciğer ödemi varsa bu şekilde düzelebilir.
  • Hastayı daha fazla yükseklere çıkarmayın ve hemen aşağı rakımlara indirin.
  • Nifedipine ağız yoluyla bir kapsül verilebilir, fakat bunu vermek için hastanın tansiyonunu düşük olmaması gerekmektedir.
  • Asetezolamid hastalığın ilerlemesini genellikle durdurur.

Önlemler;

  • Yavaş çıkış yapın, genellikle günde 300 mt den daha fazla yükselmeyin
  • Belirtiler ortaya çıktığı anda hemen aşağı rakımlara inilmelidir.
  • Daha önceden duyarlı olduğu bilinen kişiler Asetezolamid kullanabilirler. Bu şekilde YİAÖ gelişmesi önlenebilir.

Yüksek İrtifa Beyin Ödemi (YİBÖ)

ADH nın daha ilerlemiş şeklidir, beyine su toplanması nedeni ile beynin şişmesidir ve YİAÖ ile beraber görülür. Tedavi edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilir.

Nedenleri;

  • Yüksek irtifaya hızlı çıkış
  • Kişisel duyarlılık

Belirtiler;

  • ADH belirtileri bunda da vardır. Ayrıca;
  • Uyku hali
  • Davranışlarını kontrol edememe
  • Alkol almış gibi davranışlar
  • Şiddetli baş ağrısı
  • Bulantı, kusma
  • Tedavi edilmezse koma ve ölüm

İlkyardım;

  • Hastaya varsa hemen oksijen başlayın
  • Gamow çantası varsa hastayı içine koyun. Bu şekilde hasta üzerindeki basıncı arttırmış oluruz . Fakat tedaviye aldığımız cevap YİAÖ den daha azdır.
  • Hastayı daha fazla yükseklere çıkarmayın ve hemen aşağı rakımlara indirin.
  • Deksametazon kas içine ve ya ağız yoluyla kullanılabilir.
  • Asetezolamid hastalığın ilerlemesini genellikle durdurur.

Önlemler;

  • Yavaş çıkış yapın, genellikle günde 300 mt den daha fazla yükselmeyin
  • Belirtiler ortaya çıktığı anda hemen aşağı rakımlara inilmelidir.
  • Daha önceden duyarlı olduğu bilinen kişiler Asetezolamid ve Deksametazon kullanabilirler. Bu şekilde YİBÖ gelişmesi önlenebilir.

Periferik Ödem

Özellikle yüz ve göz çevresinde su toplanmasına bağlı şişme ile karakterizedir. Genellikle ADH ile beraber görülür. Nepal de 4800 mt de yürüyüş yapanlarda %18 oranında tespit edilmiştir. Tedavide asetezolamid kullanılır. Eğer ADH, YİAÖ veya YİBÖ ile beraber değilse tedavi edilmese de olur.

Kar Körlüğü

Yüksek irtifalarda ultraviyole (UV) ışınları atmosferde daha fazla bulunmakta ve vücuda zararı olmaktadır, ayrıca her 300 mt de radyasyon kabaca %5 artmaktadır. Yükseklerde karlardan da yansıyan bu zararlı ışınların artmasına bağlı olarak ta gözün dış kısmında yanıklar oluşmaktadır. Bunlara UV keratiti veya kar körlüğü denilmektedir.

Nedenleri;

  • Yüksek irtifada gözü koruyucu güneş gözlüklerinin kullanılmaması

Belirtiler;

  • Gözde ağrı
  • Göze yabancı cisim kaçmış hisssi
  • Gözde sulanma
  • Gözde kızarma
  • Göz kapaklarında şişlik
  • Işığa bakamama

İlkyardım;

  • Şiddetli ağrı varsa ağrı kesiciler kullanılabilir.
  • Göze soğuk baskı yapmak yararlıdır.

Önlemler;

  • Kar körlüğünü önlemek tedavi etmekten çok daha kolaydır. Bunun için yüksek irtifalarda UV filtreli polarize camları olan güneş gözlükleri kullanılmalıdır.

Yüksek İrtifaya Bağlı Farenjit ve Bronşit

Yüksek irtifada soğuk ve kuru havanın etkisi ile boğaz ve akciğerlerde farenjit ve bronşite gelişebilir. Gelişen bu hastalıklar mikrobik değildir. Tamamen soğuk havanın tahriş edici etkisine bağlıdır.

Nedenleri;

  • Kuru ve soğuk havanın solunması
  • Vücudun susuz kalması
  • Nefesimizi ısıtacak balaklava ve benzeri malzemenin kullanılmaması.

Belirtiler;

  • Boğaz ağrısı
  • Öksürük
  • Balgam
  • Nefes darlığı

İlkyardım;

  • Şiddetli ağrı varsa ağrı kesiciler kullanılabilir.
  • Nemli hava solutulur.
  • Boğaz pastilleri kullanılabilir.
  • Faranjit ve bronşit iltihabi nitelikte olmadığı için antibiyotik kullanılmasına gerek yoktur.

Önlemler;

  • Şeker gibi ağız salgısını arttırıcı şeyle yemek.
  • Nefesi ısıtmak için balaklava kullanmak.